Alıntı:
chiwang´isimli üyeden Alıntı
bu film kadar gerici bir film yok.tarık akan nasıl böyle bir filmde oynayabilmiş anlayamıyorum.fakat yeşilçam üzerine düşünen insanların izlemesi gereken bir film.filmin temsiliyet sembolleri ve ilişkileri üzerine kafa yormak için izlenmesi gereken bir film.
|
Sn. Chiwang tam olmasa da biraz haklısınız. Konu bütünüyle aynı ülkede geçse rahatsızlık vermeyebilirdi. Kıbrıs Barış Harekatı ve Ayten Alpman'ın memleketim şarkısının kamoyunda oluşturduğu etkiyi paraya çevirmek, Tv yayınlarının başlamasıyla Türkiye'de azalan seyirci yerine Almanya'da gişe yapabilmek gibi açıkça belli olan ticari hedefler filmi neredeyse bağnaz kafatasçı havaya sokmuş. Finaldeki ellinci yıl marşının özünü oluşturan etnik ayrımcılıktan uzak ve sadece uygar memleket sevgisine dayalı Atatürk milliyetçiliği ile taban tabana zıt düşülmüş. Ancak bunu oyunculara fatura etmemek gerekiyor. Kurgu sırasında çekilen sahneleri amacının dışında kullanmak herzaman yönetmenin elinde.
Diğer taraftan 70'li yılların kıyafet tarzı da bana çok itici geliyor. Yüksek bel, ispanyol paça pantolonların üzerine üstü dar maksi pardesü, dökümsüz mini kazaklar, palaska gibi kemerler, bavul gibi çantalar vs. en güzel insanların bile şeklini kaçırıyor. 68 yılında çekilen Aşka Tövbe filmindeki kıyafetlerle bu filmdekiler karşılaştırıldığında aradaki fark açıkça görülüyor.
Kısacası herşeyde bir iyilik vardır. Kötü olmasaydı iyi de olmazdı. Dediğiniz gibi eleştirisel gözle izlenmesi gereken bir film. Kendi adıma bu filmi sadece kibar prensesle yakışıklı delikanlının hatırına arşivimde saklıyorum.