![]() |
LEYLA SAYAR geride bıraktığımız temmuz ayında vefat etmiş sessizce defnedilmiştir..
http://i.sozcu.com.tr/wp-content/upl...-sayar-sli.jpg
Türk sinemasının bir dönemine imzasını atan, 60'lı yıllarda fırtına gibi esen ve Yeşilçam'da ikinci Cahide Sonku gözüyle bakılan ünlü oyuncu Leyla Sayar, yalnız yaşadı, yalnız öldü. 22 Temmuz Cuma günü saat 10. 07’de Amerikan Hastanesi’nde sessizce hayata veda eden Sayar’ın ölümü sanat dünyası tarafından da bilinmedi. En son rahim kanseri teşhisi konulan Leyla Sayar’ı altı ay önce SESAM (Sinema Emekçileri Meslek Birliği) Başkanı Yılmaz Atadeniz ile aktör Cengiz Güçlü, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Nisahiye Servisi’nde Dr. Haluk Bacanakgil’e tedavi ettirmek istemişti. Ancak tedaviyi kabul etmeyen ünlü yıldız, daha sonra köşesine çekilmişti. http://i.sozcu.com.tr/wp-content/upl...leyla-ic-9.jpg Naaşının Merkez Efendi Mezarlığı’na defnedildiği söylenen, yıllardır sesi soluğu çıkmayan Leyla Sayar’ın 40 yıldır yalnız yaşadığı “Ölümümden sonra Kızılay’a bağışlayacağım” dediği Nişantaşı’ndaki evine ilk kez Sözcü Pazar girmişti. Önce sinemanın masum kızıydı Leyla Sayar. Özellikle 60’lı yıllarda fırtına gibi estiği Yeşilçam’da ikinci Cahide Sonku gözüyle bakıldı ona. Sonra vamp oldu, ardından sahnelerde oryantal yaptı, derken “Kendimi Allah’a adadım” diyerek köşesine çekildi, adeta inziva hayatı yaşamaya başladı. Yıllardır sesi soluğu çıkmayan bir dönemin ünlü yıldızı Leyla Sayar’ın 40 yıldır yalnız yaşadığı “Ölümümden sonra Kızılay’ın olacak” dediği Nişantaşı’ndaki evine ilk kez Sözcü Pazar girdi. Mutfağı ve banyosu olmayan, tuvaletinin kapısı çıkarılmış, eşyasız, giysisiz, bomboş bir dairede karşıladı bizi ünlü sanatçı. Bütün hayatı salondaki yatakta geçiyor Leyla Sayar’ın. Günde bir simit ya da poğaça yiyor, musluk suyu içiyor. Emekli maaşıyla yarı aç yarı tok yaşasa da şikayet etmiyor bir dönemin ünlü yıldızı. Tek şikayeti hastalığı. Kulakları duymuyor, hemoroid’i var, midesi iyi değil ve elbise üzerinden bile belli olan sağ karın bölgesindeki şişlik nedeniyle feci ağrılar yaşıyor. Ancak tedaviyi kabul etmiyor. İşte, 1957’de Duvaklı Göl filmiyle sinemaya adım atan, 1963’te tam 14 film çevirerek rekor kıran, 170 filmiyle bir dönemin zirvesine çıkan Leyla Sayar’la ölümünden altı ay önce konuştuklarımız. Bu ev size mi ait Leyla Hanım? Bu benim elimdeki son evim. 40 yıldır bu evde yaşıyorum, bugüne kadar içeri kimseyi almadım. Ben öldükten sonra da Kızılay’ın olacak. Diğer evlerinize ne oldu? Beş tane evim vardı, onları fakir fukaraya, ihtiyacı olanlara bağışladım. Peki siz rahat mısınız, geçinebiliyor musunuz? Emekli maaşım var ama yetmiyor. Sağlığınız ne durumda? Sağlığım hiç iyi değil. Geçen akşam hayatımda ilk kez komşulardan, kapıcıdan yardım istedim. Ağrılarım dayanılmaz boyutlara ulaştı. Rahatsızlığınız nedir? Kulaklarım duymuyor, hemoroidim var ve karnım ağrıyor. Bu yüzden ağrı kesici alıyorum sürekli (Elbise üzerinden bile sağ karın bölgesindeki şişlik belli oluyor.) Size bakan, destek olan birisi var mı? Yalnızım, kimsem yok. Ama Allah’ım beni yalnız bırakmıyor. O hep yanımda. Geceleri benden sonra insanları aydınlatacak kitaplar yazıyorum, ibadet ediyorum. Yalnızlık zor değil mi? Yalnızlığı ben hep sevdim. Yeşilçam dönemimde de gece dışarı çıkmazdım. 170 film çektim, birini bile izlemedim, birinin bile galasına gitmedim. Efsaneydiniz… Ne efsanesi ayol, yok öyle şey. Geldi geçti o yıllar, işte buradayım. Ben şöhreti de hiç sevmedim, sevemedim. Ben Allah aşığıyım, benim asıl sevdam o. Kitaplar yazdım, elimde hazır duruyorlar. Ben ölürsem onlar Kültür Bakanlığı’na emanettir. Hala günde 5-6 saat yazıyorum. Bol bol düşünüyorum.Sabahlara kadar düşünüyorum. İnsanlar düşünürse mutlu olur. Çözüm, düşünmekte. Bu eve neden kimse giremiyor? Yeşilçam yıllarımda da evime kimseyi sokmazdım. Ben yalnızlığı severim. Gördüğünüz gibi evim bomboş… Eşyanız da yok… Bir iki elbisem var, onları kovada yıkıyorum, kalorifer petekleri üzerinde kurutuyorum. Mutfağım yok. Simit, poğaça, haşlanmış patates getiriyorlar. Param varsa, dışardan yemek istiyorum. Musluk suyu içiyorum. Ben fakirliği çok seviyorum. Arka odanın pencere camları kırık… Kışın burada kalamazsınız… Bir şey olmaz… Allah beni korur. Leyla Sayar kimdir? Annesi Çerkez, babası Selanik göçmeni olan Leyla Sayar, 1939’da İstanbul’da dünyaya geldi. Üsküdar Kız Koleji’nde okurken filmcilerin dikkatini çekti. 1950’li yıllarda Caddebostan Plaj Güzeli seçildi. 1957’de Türkiye Güzellik Yarışması’nda ikinciliği kazandı. Ardından Duvaklı Göl filmiyle sinemaya adım attı. Kısa süreliğine Muzaffer Tema ile bir ilişki yaşadı. Bir ara sahnelerde oryantal yaptı. 1974’te Erdal Kasidecioğlu ile evlendi, bir yıl sonra boşandı. Ardından kendini dine verdi, örtündü ve köşesine çekildi. 170 filmi olan Sayar’ın önemli filmlerinden bazıları şunlardı: Aşk Hırsızı, Yangın Var, Ayşecik, Gümüş Gerdanlık, Şoförün Karısı, Dişi Örümcek, Şafak Bekçileri, Şehrazat, Suçlular Aramızda. Leyla Sayar, 1939 yılında İstanbul’da doğdu.Kökeni Çerkezdir. Bir dönem Ankara Devlet Tiyatrosu’nda eğitim gördü. 17 yaşındayken 1957 yılında Yıldız Dergisi’nin düzenlediği artist yarışmasında dereceye girerek ilk filmi olan 1958 yılında çekilen “Üç Garipler” filmiyle sinemaya adım attı. Ardından “Duvaklı Gö”l, “Dertli Irmak” gibi filmlerde oynadı. Türkiye 2. güzeli derecesi vardır. Leyla Sayar dönemin vamp ve ateşli kadın rollerinde ilk sırada yer almaktadır. O yıllarda pek çok sinema sanatçısının yaptığı gibi sahneye de çıktı Leyla Sayar, ama dansöz olarak. Daha önce hiç böyle bir iş yapmamış olduğu için, Kudret Şandıra‘dan bir hafta ders alarak 1972’ de çıktığı sahnede şansı yaver gitmedi. Filmlerini hayranlıkla izleyenler onu sahnede dans ederken görmekten pek hoşlanmayınca sanat hayatını noktaladı. 1976 senesinde geçmdini dine adadı ve hidayete ermenin hazzını ve mutluluğunu yaşadı, örtündü. 35 sene sonra 2011 senesinde yaşadığı bu münzevi hayattan kendi tabiri ile “sıkılarak” normal hayata dönmüştür. Leyla Sayar,9 yılda 170 film çevirdi. 35 sene Nişantaşı’ndaki evine kimseyi sokmayan Leyla Sayar, evde de elektrikli hiç bir alet kullanmamaktadır. Leyla Sayar, bir dönem Sağlık Eski Bakanı merhum Yıldırım Aktuna‘yla birlikte oldu. Sinema oyuncusu Muzaffer Tema ile aşk yaşadı. Bunlardan başka sadece bir evlilik yaptı. http://www.biyografi.net.tr/wp-conte...pg&w=150&h=200 Filmleri : 1970 – Ankara Ekspresi 1965 – Ateş Gibi Kadın 1965 – Aman Dünya Ne Dar İmiş 1965 – Şeytanın Kurbanları 1964 – Suçlular Aramızda 1964 – Ve Allah Gençleri Yarattı 1964 – Aşk ve Kin 1964 – Baba Hasreti 1964 – Ankara’ya Üç Bilet 1964 – Beş Şeker Kız 1964 – Şehrazat 1963 – Aşk Hırsızı 1963 – Çapkın Hırsız 1963 – Çapraz Delikanlı 1963 – Kezban 1963 – Leyla İle Mecnun Gibi 1963 – Şafak Bekçileri 1963 – Makber 1963 – Öldür Beni 1963 – Sabah Olmasın 1963 – Zehir Hafiye 1963 – Büyük Yemin 1963 – Dişi Örümcek 1963 – Kavgasız Yaşayalım 1963 – Yakılacak Kitap 1962 – Çifte Nikah 1962 – Kadın Ve Tabanca 1962 – Şoförün Karısı 1962 – Bir Çiçek Üç Böcek 1962 – Geçti Buranın Pazarı 1962 – İki Çalgıcının Seyahati 1962 – Leyla 1962 – Öldüren Bahar 1962 – Ver Elini İstanbul 1962 – Aşk Güzeldir 1962 – Aşka Kinim Var 1962 – Dilberler Yuvası 1962 – Gümüş Gerdanlık 1961 – Ayrı Dünya 1961 – Çapkınlar 1961 – Boş Yuva 1961 – Gönülden Gönüle 1961 – İki Yetime 1961 – Kara Dut 1961 – Vahşi Kedi 1961 – Yaban Gülü 1961 – Yabancı Adam 1961 – Şeytanın Kılıcı 1960 – Aşk Rüzgarı 1960 – Can Mustafa 1960 – Devlerin Öfkesi 1960 – Ayşecik 1960 – Aslan Yavrusu 1960 – Ölüm Perdesi 1960 – Yangın Var 1960 – Aşk Hırsızı 1959 – Üç Kızın Hikayesi 1959 – Kaderim Böyle İmiş 1959 – Ninno 1959 – Bizim Mahalle 1958 – Dertli Irmak 1958 – Duvaklı Göl 1957 – Üç Garipler |
Allah rahmet eylesin.mekanı cennet olsun.
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:28 AM . |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.1.0