05-30-2009, 05:28 PM
|
#1 (permalink)
|
Seçkin Üye
DarkGray şuanda Offline
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 737
Rep Gücü: 8268813
|
Ah Güzel İstanbul (1966) Sadri Alışık - Ayla Algan (Ayşe'yi Kaybettim)
Şehnaz Longa'nın İntikamı
Replikler
.- Haşmet ve İbrahim, Boğaz’da bir sandalın üzerinde efkâr dağıtırlarken ileride başka bir sandal belirir. Bir kadın, beyaz elbisesiyle sandalın ucunda ayakta durmaktadır. Haşmet ve İbrahim bu kadının Ayşe olduğunu farkedince çok şaşırırlar…
İbrahim (İhsan Yüce): Bu tavus kuşu da kim be?
Haşmet (Sadri Alışık): Ayşe…
Ayşe (Ayla Algan): Haşmet!
İbrahim: Sahi o be!.. Bak Haşmet Ağabey, öbür gün evleniyorsun. Öbür gün evleniyorsun değil mi Haşmet Ağabey?.. Ona göre. Bu kaltağa yüz vermeyeceksin. Senin gül yüzün için gelmez, muhakkak bir çıkarı vardır. Bırak ben konuşayım…
.- Ayşe’nin sandalı iyice yaklaşır. Ayşe, Haşmet’le konuşmaya çalışmakta, Haşmet ise susmaktadır…
Ayşe: Sen bizi aramazsın ama biz seni denizin ortasında bile buluruz.
İbrahim: (Belirli belirsiz) İyi halt edersin.
Ayşe: Nasılsın?
İbrahim: İyi iyi, çok iyi.
Ayşe: Seni pek iyi görmedim, zayıflamışsın. Anlaşıldı, seninle çocuk gibi meşgul olmak lâzım.
İbrahim: Onun meşgul olanı var… Hem kızım sen üşümüyor musun o kıyafetle?
Ayşe: Üşümez miyim, dondum.
İbrahim: Poyraza çevirdi. Ayaz birazdan artar ona göre ha…
Ayşe: Senin soğukluğun poyrazdan beter! (Haşmet’e döner) Haşmet, beni gördüğüne sevinmedin galiba?
İbrahim: Tamam mı ağabeyciğim, gidelim mi?
Haşmet: Tamam değil İbrahim… Dur bakalım, bilirsin biz Ayşe Kız’ı çok severiz. “Ayşe Kız” ı çok severiz; Ayşe Kız mı evvelâ gelen onu öğrenelim, sonra o bizden ne istiyor…
Ayşe: Birkaç kişiyi denedik beceremediler. İlk yaptıkların gibi besteler istiyorum senden, ha?
Haşmet: Yaa? Beste demek?
Ayşe: Evet Haşmetçiğim!.. Durumum kötü. Beni kırmayacağından eminim.
Haşmet: Durumun kötü. Beste istiyorsun. Onun için geldin öyle mi? (İbrahim’e) Gördün mü?
Ayşe: Evet hayatım. Sen beni seversin.
Haşmet: Evet… Evet, ben seni severim değil mi? Kıramam değil mi?
Ayşe: İyiliğimi istersin elbet.
Haşmet: Ben de seni, özledin de onun için geldin sanmıştım. Hatanı anladın ve akıllandın sanmıştım. Nafile! Senden hiç hayır gelmez artık.
Ayşe: Ama Haşmet…
Haşmet: Sus, konuşma bari! Büsbütün öldürme insanı… Seni sevdim ulan, sevdim be! Esir-i aşkın oldum. Ne istedinse yaptım. Hatalar işledim. Muradın olsun, yüzün gülsün diye olmayacak işlere karıştım. Kendime bile ihanet ettim. Haşmet’i harcadım Haşmet’i!.. (Ağlayarak) Bas hadi! Defol! Defol, bir daha da görünme bana... Çek İbrahim… (Tekrar Ayşe’ye döner.) Sana ağladığımı sanma. Bir Ayşe vardı. Saftı, fakirdi, güzeldi. Onu kaybettim, ona ağlıyorum…
.- İbrahim küreklere asılır. Uzaklaşırlar.
|
|
|