Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kronik akciğer yetmezliği şikayetiyle hastaneye kaldırılan Özcan, nörolojik rahatsızlıklar nedeniyle önce kısmi ardından da tüm vucudu felç olmuştu.
Gazanfer Özcan ( 27 Ocak 1931 - 17 Şubat 2009) Tiyatro ve sinema sanatçısı.
İlkokulu Cihangir Firuzağa İlkokulu'nda, ortaokulu Beyoğlu Ortaokulunda, liseyi Beyoğlu Taksim Erkek Lisesi'nde tamamladı. Lisedeyken oynadığı "Hisse-i Şayia" adlı oyundaki Bican Efendi rolüyle tiyatroyla tanıştı. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın Çocuk Bölümü'ne katıldı. 1955 yılında Komedi Tiyatrosu'nda oynanan Mahallenin Romanı oyunu tiyatro yaşamının dönüm noktası oldu. Bu oyunda rahatsızlanan Reşit Gürzap'ın yerine sahneye çıkıp başarılı olunca kadroya girdi. 1962 yılına kadar hem çocuk tiyatrosunda, hem yetişkin oyunlarında görev aldı.
1962 yılında Gönül Ülkü ile evlendi ve Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu'nu kurdu. 50'li 60'lı yıllarda çok sayıda sinema filminde de rol alan Gazanfer Özcan, uzun bir süre sinemaya ara verdikten sonra 2000yılında çevrilen Komiser Şekspir filmi ile sinemaya döndü. Pek çok dizide de rol aldı. Kuruntu Ailesi adlı dizideki Hüsnü Kuruntu rolü ile tanındı, pek çok yapımda ailenin babası rolünü üstlendi. Avrupa Yakası adlı dizideki Tahsin Bey rolü ile de "baba" rolünü sürdürdü.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Filmleri
1952 İngiliz Kemal Lawrence'e Karşı
1953 Çeto Salak Milyoner
1954 Fındıkçı Gelin
1954 Aramızda Yaşıyamazsın
1954 Şimal Yıldızı
1958 Allı Yemeni
1959 Sevdalı Gelin
1959 Garipler Sokağı
1961 Biz İnsan Değil Miyiz
1961 İki Damla Gözyaşı
1961 Utanmaz Adam
1961 Naciyem
1961 Minnoş
1961 Yedi Günlük Aşk
1961 Külkedisi
1962 Damat Beyefendi
1962 Şaka Yapma
1963 Avare Şoför
1970 Vur Patlasın Çal Oynasın
1971 Çılgın Yenge
1975 Televizyon Çocuğu
1975 Tokmak Nuri
1975 Ah Nerede Vah Nerede
1975 Dam Üstüne Çul Serelim
1992 Burnumu Keser misiniz?
2000 Komser Şekspir
2005 Keloğlan Kara Prens'e Karşı
Diziler
1986 Kuruntu Ailesi (Hüsnü Kuruntu)
2002 Başımıza Gelenler
2003 Baba
2004 Avrupa Yakası
Dostları Gazanfer Özcan'ı anlattı
Ünlü tiyatrocu Erol Günaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özcan'ın vefatı dolayısıyla çok üzgün olduğunu belirterek, ''Gazanfer, 'perde' diyerek perdesini kapattı. Birkaç kişi kaldık. Bizler de 'perde' deyip kapatacağız perdelerimizi'' dedi.
Nejat Uygur ve Münir Özkul'un sağlığının da kendisininki gibi iyi olmadığını ifade eden Günaydın, şöyle devam etti:
''İşte bu hallere geldik. Bir çağ bitiyor, başka bir çağ başlıyor. Gelip gidiyoruz işte. Gazanfer'i çok severdim, çok üzgünüm. Çok iyi bir dostumdu, çok büyük bir ustaydı. Böyle adamlar bir daha kolay kolay gelmez. Ancak oynadığı filmler ve dizilerde seyredeceğiz. Bundan sonra hayal perdelerinde seyredeceğiz onları.''
Tiyatro sanatçısı Tarık Papuççuoğlu da tiyatroda disiplini Gazanfer Özcan'dan öğrendiğini kaydederek, duygularını şöyle dile getirdi:
''Şimdi onu tanıyanların hepsinin vurguladığı; Gazanfer abinin önemli bir tiyatro duayeni olduğu, hayatını ailesiyle tiyatroya adadığı. Bunların hepsi doğru şeyler. Söyleyeceğim tek şey, tiyatronun bir disiplin işi olduğu. Komedi tarzını benimsemiş bir tiyatro grubunun ne kadar disiplinli hareket etmesi gerektiğini bize öğreten ustamızdı.''
Tiyatro oynarken olması gereken disiplini Gazanfer Özcan'dan öğrendiğini anlatan Papuççuoğlu, ''Onun duruşu, Türk tiyatrosuna katkıları bana bunu öğretti. Benim bu anlamda ustam oldu. Ömrümü, yaşama biçimimi tiyatroya vakfetmiş bir insan olarak, çok önemli bir ustamı, ağabeyimi kaybettim. Huzur içinde yatsın'' diye konuştu.
-''SEYİRCİYE ÇOK BÜYÜK SAYGISI VARDI''-
Sanatçı Şemsi İnkaya da Gazanfer Özcan ile 1975-1976 yıllarında ''Yağmurdan Kaçarken'' ve ''Karımın Nişanlısı'' adlı oyunlarda birlikte rol aldıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
''Gazanfer abiyle ne zaman karşılaşsak, 'seninle bir daha beraber çalışamadık Şemsi' derdi bana. 'Hocam inşallah bir gün çalışırız' derdim. Haberi duyunca, birden bire hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçti. O ustanın seyirciye büyük bir saygısı vardı. Kadrosuna, seyirciye saygısı olmayan oyuncuyu kabul etmezdi. Çok doğru bir prensipti bu. Biz ondan çok şey öğrendik. Türk tiyatrosunun müthiş ustalarından biri daha gitti. Peş peşe gidiyorlar. Böyle duyduğu zaman insanın içi gidiyor, cız ediyor. Bu usta da bize cız etti ve gitti.''
Tiyatro sanatçısı Sümer Tilmaç, ilk profesyonel olduğu dönemde Gazanfer Özcan'ın tiyatrosunda 10 yıl çalıştığını ifade ederek, ''Benim ustam sayılır. Yıllarca komedi dalında tiyatro yapmış, gerçek anlamda bir tiyatro sanatçısıydı. Çok üzgünüm. Büyük bir ustayı kaybettik. Başımız sağ olsun'' diye konuştu.