1942 yılında Urfada dünyaya gelmiştir. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olduğu için ekonomik nedenlerden dolayı okula gidemedi. O Dönemlerde yörede çok yaygın olan çulhacılık yani el dokumacılığı mesleğine çırak olarak gönderildi. Küçük yaşlarda başlamış olduğu çulhacılık mesleğinde kısa zamanda usta olmuştur. Okuduğu yanık türkülerle, duygulu uzun havalarla yavaş yavaş Urfa müzik çevrelerinde dikkat çekmeye başlayan sanatçı, küçük yaşına rağmen sıra geceleriyle, esvap geceleriyle tanışmaya başlamıştır. 1962 yılında Ayşe hanımla hayatını birleştirip evlendikten sonra, işin içine mesuliyet sorumluluk girince davaların en büyüğü ekmek davasıdır diyerek, henüz 4 aylık evliyken Adanaya çalışmaya gider. Fakat sıla hasreti ağır basınca bir müddet sonra Urfaya dönmek zorunda kalır. Bir arkadaşının yardımı ile 1966 yılında taşı toprağı altın deyip, istanbula gider ve Alaaddin PALANDÖKEN ile tanışır. ilk plak çalışmasını "Bu handan, kervan işler bu handan" isimli uzun hava ile yapar. Bu dönemden sonra Seyfettin SUCU açısından işler yolunda gitmeye başlamıştır, artık Urfanın dışında da tanınmış şöhretli bir sanatçı olmuştur. Halk tarafından "Şarkın Bülbülü" ünvanı ile anılmaya başlanan sanatçı 1980 yılında
HAVAR isimli birde film çalışması yapmıştır. 1984 yılında yavaş yavaş sağlığı bozulmaya başlayan sanatçıya yapılan tedaviler sonuç vermez ve sanatçı 1987 yılında 20 temmuzunda yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak hayata veda eder.